Karacadağ bölgesi, yöredeki bazı Kürt seyyid sülalelerinin yaşadığı bir alandır. Araştırmalara göre, bu bölgede öne çıkan aşiret ve aileler şunlardır:
Şıge Zıray (Şeyh Zırav) ve Ailesi
• Genel Bilgi: Karacadağ’a yerleşik bir seyyid sülalesidir. Şeceresini Hz. Peygamber’in torunlarına dayandırır.
• Önemli Şahsiyet: Seyyid Şeyh Zırav Hazretleri; velâyet sahibi bir dinî önder olarak anılır. Türbesi Karacadağ’da olup, şifa ve keramet yeri olarak bilinir. Özellikle ruhsal hastalıklar ve felç gibi rahatsızlıklar için ziyaret edilmektedir.
• Soy Bağı: Şeyh Zırav, aynı zamanda Mala Bube sülalesi seyyidlerinin atası olan Sultan Seyyid Selim Haburinin soyundan gelmektedir.
• Güncel Durum: Sülale mensupları kendilerini Şeyh Zırav’ın torunları olarak görür ve geleneksel Sünnî kültürü sürdürür. Tarikat ehli veya dedelik gibi dinî görevlerde aktiflerdir.
Nesep Silsilesi Şöyledir:
- Seyyid Şeyh Selim El-Haburi • Oğulları: Muhammed (Birici), Abdullah (Rumi), Cafer (Hacmıs), İbrahim (Das)
- Seyyid Şeyh İbrahim (Das) – Seyyid Şeyh Selim El-Haburi’nin oğlu
• Oğlu: Yusuf - Seyyid Şeyh Yusuf – Seyyid Şeyh İbrahim (Das)’ın oğlu
• Oğulları: Ahmed, Muhammed - Seyyid Şeyh Ahmed – Seyyid Şeyh Yusuf’un oğlu
• Oğulları: Hasan Şaburi, Yusuf (Kadiri Tarikatı Şeyhi), Hasan Derec (Uzun) - Seyyid Şeyh Hasan Şaburi – Seyyid Şeyh Ahmed’in oğlu
• Oğlu: Muhammed - Seyyid Şeyh Muhammed – Seyyid Şeyh Hasan Şaburi’nin oğlu
• Oğlu: Murad - Seyyid Şeyh Murad – Seyyid Şeyh Muhammed’in oğlu
• Oğlu: Beyzade - Seyyid Şeyh Beyzade – Seyyid Şeyh Murad’ın oğlu
• Oğulları: İbrahim, Muhammed - Seyyid Şeyh İbrahim – Seyyid Şeyh Beyzade’nin oğlu
• Oğlu: Veliyullah Hasan (Kabri Diyarbekir’de) - Seyyid Şeyh Muhammed – Seyyid Şeyh Beyzade’nin oğlu
• Oğlu: Hüseyin - Seyyid Şeyh Hüseyin – Seyyid Şeyh Muhammed’in oğlu
• Oğlu: Veliyullah Seyyid Şeyh İbrahim (Kabri Karacadağ’da) - Seyyid Şeyh İbrahim – Seyyid Şeyh Hüseyin’in oğlu
• Oğulları: Muhammed (Şeyhê Zıraf), Ahmed (Kabri Karacadağ’da) - Seyyid Şeyh Ahmed – Seyyid Şeyh İbrahim’in oğlu
• Oğlu: Şeyh Zıraf Şeyh Ahmed
- Seyyid Şeyh İbrahim (Das) – Seyyid Şeyh Selim El-Haburi’nin oğlu
Alatosun (Seyyid İbrahim) Ailesi
• Genel Bilgi: Çınar ilçesi sınırlarında, Karacadağ’ın eteklerindeki Alatosun köyü, Osmanlı döneminde Seyyid İbrahim Efendi tarafından kurulmuştur. Bu aile, İstanbul’da şeyhülislamlık görevinde bulunmuş ve Karacadağ’a tayin edilmiştir.
• Güncel Durum: Köy ahalisi kendilerini Seyyid İbrahim’in soyundan sayar. Köyde eski cami ve medrese kalıntıları vardır; halk arasında Alatosun “seyyidlerin yurdu” olarak bilinir. Cumhuriyet sonrası aile fertleri “Ocak” veya “Seydi” gibi soyadları kullanmıştır.
• Önemli Şahsiyet: Seyyid İbrahim Efendi (Alatosun’un kurucusu). Bazı kaynaklar Şeyh Abdullah veya Hz. Zeynep türbelerine işaret etse de ayrıntılar sınırlıdır.
Şehân (Şehî) Aşireti
• Genel Bilgi: Karacadağ’da Şehân (veya Şehî) adıyla anılan başka bir seyyid sülalesi daha bulunmaktadır. Ehl-i Beyt soyuna mensup olduklarını belirtirler.
• Güncel Durum: Bugün Köseli ve Yeşilova köylerinde yaşayan Şehânlılar genellikle çiftçilikle uğraşır. Dinî liderleri köy dedeleri veya zahiri şeyhlerdir. Topluluk olarak “ocak” mensubu olduklarını belirtirler. Öne çıkan tek bir şahsiyet kaydedilmemiştir.
⸻
Cumhuriyet Dönemi ve Günümüzdeki Yapı
• Cumhuriyet’in kuruluşuyla birlikte resmi Alevî/Bektâşî ocak teşkilâtı kaldırılmış olsa da Karacadağ’daki seyyid sülaleleri toplumsal saygınlıklarını büyük ölçüde korumuştur.
• Seyyidler hâlâ Güneydoğu Anadolu’da “dini elit” olarak kabul edilir; köylerde imamlık, dedelik, arabuluculuk ve barış sağlama gibi roller üstlenirler.
• Şeyh Zırav Türbesi hâlâ ziyaret edilen kutsal mekânlardan biridir.
• Cumhuriyet döneminde bazı aileler yeni soyadları almış, kimi siyaset ve edebiyat alanında etkin olmuştur. Örneğin Nakipoğulları sülalesi, cumhuriyetle birlikte Ocak soyadını kullanmış; Osman Ocak (1920–1984) iki dönem milletvekilliği yapmış, eşi Esma Ocak tanınmış bir ilim insanıdır.
• Karacadağ kökenli seyyidlerin büyük çoğunluğu eski unvan ve lakaplarını (Seyyid/Şeyh/Dede) kullanmayı sürdürmektedir.
Böylece Karacadağ’daki Seyyid sülaleleri, Osmanlı’dan günümüze hem sosyal statü hem de kültürel kimlik bakımından sürekliliğini korumuştur. Köylerdeki mevlit, aşure ve kurban törenlerine imamlık yapmaları, türbe ziyaretleri ve yöresel menkıbeler anlatmaları bu sürekliliğin göstergesidir. Günümüzde bazı fertler modern rollerde etkin olsalar da toplum nezdinde hâlâ “hâlvet erleri” ve şerefli bir ocak olarak kabul edilmektedir.